Melezleme Çalışmaları
Saf yetiştirme ve seleksiyonla sağlanabilecek genetik
ilerlemenin sınırlı olduğu görüşünün genel bir kabul
olduğunun ortaya çıkması, Türkiye koyun ırklarının
ıslahında melezleme çalışmalarının ağırlığını artırmıştır.
Melezleme çalışmalarında, daha çok çevirme ve
birleştirme (kombinasyon) melezlemesinden
yararlanılarak yapağı, et-yapağı ve süt verim yönlü
birçok yeni koyun tipleri oluşturulmuş ya da
oluşturulmaya çalışılmaktadır
(Düzgüneş ve Pekel,
1973; Pekel ve ark, 1973; Yalçın ve ark, 1977; Sönmez
ve ark., 1975; Yalçın, 1979; Özder ve ark., 1996;
Kaymakçı ve Taşkın, 1998, Kaymakçı ve ark, 2002;
Kaymakçı ve ark., 2006; Akçapınar, 2000; TİGEM,
2008; BDUTAE, 2008; Tekin ve ark, 2000; Ceyhan ve
ark, 2007; Özcan, 1975; Sönmez ve ark, 1975; Eliçin ve
ark, 1989; Ertuğrul ve ark, 1989; Kaymakçı ve ark,
1999; Kaymakçı ve ark, 1999).
Türkiye Ziraat
Fakülteleri’nin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne
bağlı işletmelerde birçok yeni koyun tipleri
oluşturulmuştur. Bununla birlikte, özellikle 1980’li
yıllardan sonra Türkiye’de egemen olan yeni-liberal
ekonomi politikaları, kamunun koyun ıslahı
çalışmalarını olumsuz etkilemiştir. Koyun tiplerinin
oluşturulduğu kamu tarım işletmeleri, günümüzde
özelleştirme ya da kiralama kapsamına alındığı için
görevlerini yapamaz durumuna getirilmişlerdir. Örneğin
İç Batı Anadolu eşiği için Denizli–Acıpayam Tarım
İşletmesi’nde oluşturulan Acıpayam tipi Orta
Anadolu’ya götürülmüştür. Tahirova ve Türkgeldi
tipleri, İnanlı Tarım İşletmesi’nin özelleştirmeleri
nedeniyle Karacabey Tarım İşletmesine aktarılmıştır.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı Beydere–
Manisa’da koyunculuk şubesinin kapatılması ve
yaklaşık 3000 dekar arazinin özelleştirilmesiyle, burada
elde edilen Sönmez tipi dağıtılmıştır. Koyun
yetiştiricileri ekonomik açıdan olduğu kadar, damızlık
açısından da tam sahipsiz konuma getirilmiştir
Çevirme ve birleştirme melezlemesi ile yeni tiplerin
elde edilmesi çalışmalarının yanında, kullanma
melezlemesi yönünde yapılmış birçok çalışma da vardır
(Gönül, 1974; Akçapınar, 1975; Anonim, 1996;
Kaymakçı ve ark, 1996; Emsen ve ark, 2007).
0 yorum: